Kozmolojik Deliller
KOZMOLOJİK DELİLLER (BİG BANG) İle
KURAN’IN İLİŞKİSİ
KURAN,İLİM VE YARATILIŞ
1)
Kuran’ın
zaman ve mekan üstü gerçekleri olmadan bilim kimileri için boş görünebilir.
Bütün bilimsel gerçekler, Kuran’ın yol göstericiliği olmadan
izah edilmesi çok daha zordur.
‘’AND OLSUN Kİ BİZ KURAN’I DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALSINLAR DİYE
KOLAYLAŞTIRDIK,ÖĞÜT ALAN YOK MUDUR?’’
Ayetlerin anlam derinliği; delillerin, dengelerin ve
izahları çepeçevre sarmıştır ve hepsini birden içine almıştır.
‘’OL DEDİ,OLDU!’’ ‘’KÜN FEYEKÜN’’
‘’DE Kİ,RABBİM BENİM İLMİMİ-HAYRETİMİ ARTTIR’’
‘’GÖKLERİ VE YERYÜZÜNÜ YOKTAN VAR EDEN ODUR’’
‘’BİR ŞEYİN OLMASINI İSTEYİNCE ONA OL DER,O DA HEMEN OLUVERİR’’
ADIM ADIM YARATILIŞ
2)
Günümüzde Big Bang teorisine karşı çıkan hiçbir
bilim insanı yoktur. İsviçre’de bulunun CERN parçacık fiziği laboratuvarında
parçacık fiziği kullanılarak ve ışık hızındaki protonlar çarpıştırılarak, Büyük
Patlama’nın bir simülasyonu oluşturulmuş ve
yaratılışın ilk saniyelerinde neler olduğu anlaşılmıştır. Bu deney simülasyon
ile parçacık fizikçiler günümüzden milyarlar öncesinde gerçekleşen bu olayın iç
yüzünü ‘’safha safha’ ’adım adım’’ analiz etmişlerdir.
Araf Suresi’nın 54. Ayeti, yaratılmanın 6 gün sürdüğünü
açıklamaktadır. Buradaki 6 gün 6.24 saat olarak düşünülür. Ancak o dönemde
henüz dünya ve dolayısıyla dünyanın kendi ekseni etrafında dönüşünü tanzim eden
günler olmadığı için gün kavramı gündeme gelmez. Bu yüzden bu ayet
yaratılışın ‘’adım adım’’ , ‘’merhale
merhale’’ oluştuğunun anlamlı bir işaretidir.
‘’ BEN GİZLİ BİR HAZİNEYDİM ,BİLİNMEK İSTEDİM,İNSANI YARATTIM’’
BİTİŞİK KUVVETLER
3)
Doğada/fizikte 4 adet kuvvet vardır. Bunlar
Yerçekimi kuvveti, Zayıf Çekirdek Kuvvet, Elektromanyetik Kuvvet ve Güçlü
Çekirdek Kuvvetidir. Bu kuvvetlerin hepsinin temelinde maddeleri bir arada
tutmak ve dağılmalarını engellemek yatar. Bu sayede evrende bir simetri, nizam
ve hiyerarşi oluşur. Bütün canlılar bu kuvvetlerin dengesi altındadır.
Evrenin yaratılışı esnasında, o kısa zaman aralığında, bütün
bu kuvvetler bitişikti. Sonradan zaman ilerledikçe birbirlerinden ayrılıp koptular
ve şimdiki değerlerine kavuştular.
‘’ İNKAR EDENLER ,GÖKLER VE YERLER BİTİŞİK İKEN,ONLARI BİRBİRİNDEN
AYIRDIĞIMIZ VE HER CANLI ŞEYİ SUDAN YARATTIĞIMIZI GÖRÜP DÜŞÜNMEZLER Mİ? YİNE DE
İNANMAZLAR MI?’’
ANTİMADDE
Maddenin yaratışı esnasında ‘’antimadde’’ çok önemli bir rol
oynuyor. Peki nedir bu antimaddde?
Albert Einstein,1915 yılında ‘’
İzafiyet/ Görecilik Kuramı’’ teorsini
attı. Görecilik kuramına göre bildiğim
madde ve enerji arasında hiçbir fark yoktu. Başka bir ifade ile madde enerjinin
yoğunlaşmış halidir. Daha sonra başka bilim insanları tarafından bu kuramdan
yararlanılarak negatif proton adı verilen yeni bir atom parçacığı bulundu. Yani
etrafımızda karşıt elektronlar varsa demekki antimaddeler ,anti atomlar ve
hatta anti evrenler de mevcut olmalıdır.
‘’HER ŞEYDEN ÇİFT YARATTIK
DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALASINIZ DİYE’’
YARATILIŞIN BİLİMSEL KANITLARI
Yaratılış olayı tanım olarak sonsuz küçük hacimdeki ama
sonsuz büyük yoğunluktaki madde ve enerji yumağının birden bire kendi hacmine
sığmayarak uzaya büyük bir hızla taşması sonucunda mekan ve zaman boyutlarını
yaratmasıdır. Yani başlangıçta sadece kütlesi olan ama hacmi olmayan bir enerji
yumağı saniyenin milyarda milyarda milyarda…. biri anında patladı.
Big Bang’den önce hiçbir şey yoktu. Madde, enerji, uzay
yoktu .bu yokluğu insan zihninin kavraması çok zordur. Çünkü yokluk, varlığa
göre tanımlanamayan bir kavramdır, onun tarif edecek herhangi bir kelime
yoktur. Yokluğu matematikteki sıfır kavramı ile de tanımlamak imkansızdır.
Sıfır, var olmayan bir niteliğin adıdır. Yoklukta nitelik ya da nicelik
olmadığından sıfır kavramı da kullanılamaz.
Düz bir arazi parçasına bir tepe inşa etmek istediğinizi
hayal edin. Tepe burada evreni temsil edecektir. Tepeyi oluşturmak için zemine
bir çukur kazıyorsunuz ve çıkan toprağı da tepe yaparken kullanıyorsunuz.
Şüphesiz ki burada yaptığınız şey sadece bir çukur kazmak değildir. Söz konusu
tepe için bir çukur, yani tepenin negatif bir versiyonunu oluşturuyorsunuz.
Çukurun içindeki şey artık tepenin kendisini oluşturmuştur. Dolayısıyla da her
şey birbirini dengeler. Evrenin başlangıcında olanlar altında da bu ilke
vardır.
Büyük Patlama devasa miktarda pozitif enerji ürettiği
sırada, aynı zamanda da aynı miktarda negatif enerji de üretmiştir.
Oluşan bu negatif enerji şu an uzaydadır yani uzayın kendisi
bir negatif enerji kaynağıdır.
Büyük patlama sonucu oluşan pozitif enerji şu anda
görebildiğimiz madde ve enerjiyi oluşturmuştur. Karanlık enerji yani negatif
enerji ise uzayı oluşturmuştur. Karanlık enerji bütün evrene/uzaya yayılmıştır
ve hala daha yayılmaya devam eder. Böylece de evren genişler.
Hiçlikten yaratıldık ifadesi ise böylece doğrudur ve
bilimsel olarak kanıtlanabilir çünkü pozitif enerji ve negatif enerji birbirini
nötürler yani sıfırlar.
EVRENİN YARATILIŞININ EN BÜYÜK KANITI
ÇAĞIMIZIN EN
BÜYÜK BİLİMSEL KEŞFİ, YARATILIŞIN GÜNÜMÜZE ULAŞAN FOSİLİ
1965 yılında iki Amerikalı elektronik haberleşme uzmanı, en
hassas dalga boylarını ölçmeye yarayan bir anten tasarlarlarken birden daha
önce hiç görülmemiş ve ölçülmemiş bir radyasyonun varlığına şahit oldular.
Uzun süren
araştırmalar sonucu bu garip parazit radyasyonun uzay sıcaklık değerinin -270
kelvin olduğunu keşfettiler. Big Bang sırasında ortaya çıkan mutlak sıcaklık
ise -273 kelvindi. Yani evrende hiçbir sıcaklık bu değere ulaşamayacaktır.
Çünkü o mutlak sıfır noktasıdır ve kıyamet de bu sıcaklıkta gerçekleşecektir. Yani bu ikilinin keşfettikleri bu sıcaklık
değeri, evrenin yaratılışı sırasında açığa çıkan o muazzam sıcaklığın
zamanımıza kadar ulaşan küçük bir parçasıydı.
Yani yaratılışın en
büyük kanıtı bulunmuştu. Bu kozmik radyasyon kainatın ilk yaratışı sırasında
açığa çıkan devasa enerjiden artakalan küçücük bir kırıntıyı temsil ediyordu.
Bu küçük kırıntı Big Bangi!n fosili olarak nitelendirilebilir. Çünkü bu değer, yaratılış
tezi için yepyeni, sağlam ve güvenilir bir delildi. Hiç kimsenin itiraz
edemeyeceği, karşı çıkamayacağı, tereddüt ve şüphelere kapalı, gayet açık ve
net bir kanıttı. İhtiyar evrenimizin bebeklik halini görmüştük.
Yorumlar
Yorum Gönder